top of page

Gençlerin Hayat Telaşı

Günümüz dünyasında genç olmak, bir yandan hayallerle dolu bir serüvenken diğer yandan çeşitli zorluklarla mücadele etmeyi gerektirir. Gençler; teknolojik gelişmeler, psikolojik ve toplumsal baskılar ve ekonomik zorluklar gibi pek çok etkenin ortasında kendi benliklerini bulma, arzuladıkları hayata kavuşma ve kendi ayakları üzerinde durma gayreti içerisindedir.

genç

EĞİTİM VE EŞİTSİZLİK

Gençlerin karşılaştığı en temel zorluklardan ve hayatlarının en önemli aşamalarından biri eğitim sürecindeki baskıdır. Erken yaşta başlayan sınav telaşı, gençleri başarılarını yalnızca puanlar ve sıralamalarla kanıtlamaya zorlamaktadır. Bu durum, eğitim sürecini bilgi öğrenme hedefinden uzaklaştırıp bir yarışa dönüştürür. Sınavlara hazırlanırken yaşanan stres, ailelerin yüksek beklentileri, toplumun "başarılı insan" tanımı ve "Bu bölümü kazanırsam işsiz kalır mıyım?" korkusu gibi sebeplerden ötürü birçok genç, istediği bölümü okuyamaz ve hayal ettiği hayatı yaşayamaz.

Eğitimdeki eşitsizlik ise gençlerin karşılaştığı zorlukların en ağırlarındandır. Kimi gençler özel okullara gidip özel dersler alabilirken, kimileri maddi imkansızlıklar nedeniyle bu olanaklardan mahrum kalır. Bu durum, yalnızca bireysel farklılıkları değil, aynı zamanda toplumsal eşitsizliği de gün yüzüne çıkarır. Sonuç olarak birçok genç, istediği bölümü okumak yerine iş imkânı daha yüksek olan bölümleri tercih etmek zorunda kalır.

genç

EKONOMİK ZORLUKLAR VE İŞSİZLİK

Bir diğer önemli etken ise ekonomik zorluklardır. Giderek artan hayat pahalılığı, gençleri ailelerine daha bağımlı hale getirirken kendi ayakları üzerinde durmalarını da zorlaştırmaktadır. Üniversiteden mezun olan gençler iş bulmakta zorlanmakta ve maalesef birçoğu işsiz kalmaktadır. Genç işsizliği her geçen gün artarak ciddi bir sorun haline gelmektedir. Ayrıca, gençler kendi mesleklerinde ilerleme kaydetmek isteseler de düşük maaşlar ve yüksek yaşam maliyetleri yüzünden birçoğu bu hedefinden vazgeçmek durumunda kalmaktadır.

PSİKOLOJİK ETKENLER

Modern dünyanın hızlı değişimi, gençleri psikolojik olarak da zorlamaktadır. Özellikle sosyal medya, yarattığı "mükemmel hayat" algısıyla gençler üzerinde bir baskı kurar. Beğenilme arzusu, sürekli kendini başkalarıyla kıyaslama ve dışlanma korkusu, özellikle ergenlik çağındaki gençlerde depresyon ve kaygı bozukluğu gibi sorunlara yol açabilmektedir.

insan

gençlerin karşılaştığı bu zorluklar onların yalnızca bugününü değil, tüm yaşamlarını etkileme potansiyeline sahiptir. Her genç, kendi yolunu çizmek ve kendi hayatını kurmak için yola çıkar fakat bu yolda karşılaştıkları engeller yüzünden ne yapacaklarını bilemez hale gelebilirler. Bu sebeple gençleri eleştirmek yerine onları anlamak ve yanlarında olmak gerekir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi:

"Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek olan sizsiniz."

bottom of page